2021 Ocak-Haziran Dönemi E-Ticaret Verileri Açıklandı

Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi (ETBIS) 2021’in ilk 6 ayına ait verileri açıkladı. Tüm e-ticaret platformlarını kapsayan raporda, sipariş adetlerinin çarpıcı bir şekilde arttığı gözleniyor. 


2020’nin aynı dönemine kıyasla, 2021’in ilk altı ayında toplam sipariş adeti %94,4 artış ile 1 milyar 654 milyon adede yükselirken, aynı dönemde e-ticaret hacmi %75,6’lık artış ile 161 Milyar TL olarak gerçekleşmiş bulunuyor.


Raporda verilen istatistiklerde, tüm e-ticaret pazaryerlerinde yapılan harcamaların yanı sıra seyahat, yemek ve süpermarket vb. sektörlerdeki çevrimiçi yapılan her türlü harcama da hesaba katılıyor. 

Rapora göre e-ticarette yaşanan bu yükseliş dünya için bir sürpriz değildi. Değişen hayat koşulları, teknolojik ilerlemeler ve insanların zaman yönetimlerindeki değişiklikler, toplumları daha kolay, hızlı ve pratik alışveriş şekillerine yönlendirdi. Bu değişim uzun yıllardır ABD ve Avrupa ülkelerinde gözlemleniyordu. Türkiye’deki veriler de 2020 yılı öncesinde yukarı yönlü bir artışa işaret ediyordu. Pandeminin başlangıcı ile birlikte, bu artış beklenenin üzerinde bir ivme kazandı ve e-ticarette birkaç yıl sonrasında ulaşılması beklenen seviyelere 1 yıl içerisinde ulaşıldı. 

Artışın ardındaki en önemli etmenlerden birinin pandemi olduğunu unutmamak gerekiyor. 

Etbis’te incelenen her iki dönemde de bir takım pandemi kısıtlamaları mevcuttu. Yüz yüze eğitim-öğretime ara verilirken, restoran ve kafelerde müşteri ağırlanması yasaklanmıştı. Hafta içi 21.00’dan sonra, hafta sonu ise cumartesi ve pazar olmak üzere iki gün sokağa çıkma yasakları uygulanıyordu. Her iki dönemde de Mayıs ayından sonra kısıtlamalar gevşetilmişti. E-Ticaretin genel ticarete oranına baktığımızda Mayıs ayı her iki dönem için en yüksek ay olarak göze çarpıyor.


Etbis’in raporunda Trendyol, Hepsiburada vb. pazaryerlerinden yapılan alışverişlerin cinsiyet bazında dağılımında da değişim söz konusu.

2020 yılında müşterilerin %42’si kadin, %58’i erkek iken, 2021’in ilk 6 ayında %46’si kadin, %54’u ise erkek olarak gerçekleşmiş. Bu değişikliğin ana sebeplerinden ilki olarak, online pazaryerlerinin reklam ve pazarlama kampanyalarında öncelikli olarak kadın müşterileri hedef almaları olarak gösterebiliriz. Araştırmalara gore, bir diğer etmen ise, ihtiyaçların giderilmesi konusunda kadınların toplum yaşamında her geçen gün daha fazla görev almaları. Son olarak ise kadınların erkeklere oranla yeniliklere ve firsatlara daha açık olmaları, online alışverişi tercih etmelerine sebep oluyor. 

Aynı analizlere göre, 2020’de tüketicilerin %63’ü mobil uygulamalar üzerinden alışveriş yaparken, 2021’nin ilk 6 ayında bu oran %59’a gerilemiş. Bu gerilemenin muhtemel sebebi 2020’de kısıtlamalar nedeniyle iş yerlerimizde bilgisayar başında olmak yerine, evlerimizde akıllı telefonlar üzerinden mobil uygulamaları kullanmamız. 2021’de ofislere dönüş ve bilgisayar kullanımında artış ile birlikte uygulama kullanımı buna ters orantılı olarak düşüşe geçiyor. 

E-Ticaret yoluyla yapılan alışverişlerin illere göre dağılımında büyük illerin 2020’ye göre pay kaybettiğini görüyoruz. 3 büyük il, İstanbul, Ankara ve İzmir gerçekleşen alışverişlerin 2020’de %60’ına sahipken, 2021’de bu rakam %49’a gerilemiş. Bu veri bizlere online alışveriş alışkanlığının ülkenin tüm bölgelerine dağılmaya başladığını ve toplumun tüm kesimlerine ulaşarak kullanıcı sayısında artışa sebep olduğunu da gösteriyor.

Diğer verilere bakıldığında giyim, ayakkabı ve aksesuar kategorisinin ortalama sepet tutarında yüksek bir ortalamaya sahip olduğunu görüyoruz. Buna ilave olarak siparişlerin günlere dağılımında Pazartesi’nin liderliği Çarşamba gününe kaptırdığını görüyoruz. 

Tüm bu bilgiler ışığında ticaret stratejinizi belirlemek müşterilerinizi ve pazarları daha iyi tanımaya ve olumlu sonuçlar elde etmenize yardımcı olacaktır.

Kaynaklar:

E-Ticaret Bilgi Platformu, İstatistikler 2021 Yılı İstatistikleri (İlk 6 Ay)

E-Ticaret Bilgi Platformu, İstatistikler 2020 Yılı İstatistikleri (Ocak-Haziran)

E-Ticaret Bilgi Platformu, İstatistikler 2020 Yılı İstatistikleri (Ocak-Aralık)

Hepsiburada Komisyon Oranları 2021

Hemen Hepsiburada Komisyon Hesapla

Tüm pazar yerlerinde olduğu gibi hepsiburada.com’da da ürün komisyon oranları satıcıların maliyet hesaplarında önemli bir yer işgal ediyor. 

ücretsiz komisyon hesaplama

Türkiye’de faaliyet gösteren e-ticaret platformları bu platformlardan satış yapan şirketlerden sattıkları ürün tipine göre değişkenlik gösteren oranlarda komisyon bedelleri almaktadır. Platformda dükkan açmak için ödenen bir tür kira ya da aidat olarak düşünebileceğimiz bu komisyonlar biz satıcıların karlılık analizlerindeki en önemli kalemlerden birini oluşturuyor. 

hepsiburada.com bünyesinde bulundurduğu binlerce mağaza ile Türkiye’nin en popüler pazar yerlerinden bir tanesidir. hepsiburada.com’da mağaza açarak satışa başlamak için bilmeniz gereken en önemli nokta hepsiburada komisyon ücretleridir. Özellikle hepsiburada.com’daki ürünlerinize fiyat verirken komisyon ücretlerinin ne kadar olduğunu bilmeniz çok önemlidir. Aksi takdirde kar oranınızı düşürebilir ya da ürünlerinizi çok yüksek fiyatları ile satışa sunabilirsiniz. Peki, 2020 yılında hepsiburada.com Komisyon Oranları ne kadar olacaktır?Aşağıdaki tablodan 2020 yılı hepsiburada.com Komisyon oranlarını inceleyebilir veya NeSatılır.com‘un ücretsiz sunduğu Otomatik Komisyon Hesaplama Sayfasından yaralanabilirsiniz.

hepsiburada.com adresi üzerinden satış yapmak için herhangi bir Mağaza Ücreti vs. ödemesi yapmanıza gerek yoktur. Ürünleri uzun süreli olarak listeleyebilir ve sadece Komisyon Ödemesi yaparak satabilirsiniz.

1 Ocak 2020 itibari ile geçerli olan aşağıdaki hepsiburada.com komisyon oranları tablosu ile ürün kategorinizi, ürün maliyetinizi ve KDV oranınızı belirterek envanterinizde yer alan veya satmayı planladığınız ürünlere ilişkin karlılık hesaplamasını buraya tıklayarak kolaylıkla gerçekleştirebilirsiniz.

2020 yılı için Hepsiburada’de satışa açtığınız ürünlerinizin karlılıkları ve maliyetlerini hesaplamak için aşağıdaki tablodan 2020 Hepsiburada Komisyon Oranlarını inceleyebilirsiniz. 

[table id=7 /]

Hepsiburada Fulfillment Nedir?

 

HB Geçtiğimiz Hafta Satıcılara E-Posta ile Fulfillment (lojistik) Sisteminin Başlayacağını Duyurdu, Peki Nedir Bu Hepsiburada Fulfillment?

Fulfillment’ı, sizin ürünlerinizi Hepsiburada’nın deposuna gönderdiğiniz, sipariş geldiğinde gönderimin ve ardından müşteri desteğinin Hepsiburada tarafından yapıldığı sistem olarak tanımlayabiliriz.

Fakat Fulfillment Sistemi İçerisinde Bir Çok Özellik Barındıyor

Hızlı ve Güvenli Kargo:

Fulfillment sistemine dahil olan ürünler müşteriye daha hızlı ulaştırılıyor. Hepsiburada’nın kargo işlemlerinde, özellikle İstanbul içi kargolamada Hepsijet’e ağırlık vereceğini ve kendi kargo ağını genişleteceğini tahmin ediyoruz. Sunumlarından anlaşıldığı kadarıyla büyük gönderilerde Horoz, ihtiyaç duydukları ve İstanbul dışı gönderilerde ise PTT –  MNG firmalarını kullanacakları anlaşılıyor. Satıcıların aklında bulundurması gereken en önemli konu ise Fulfillment sistemini kullanan ürünlerde, ürünün ulaştırılma sorumluluğunun Hepsiburada’da olacağı. Diğer bir deyişle bir kargo geç kaldığında ve hatta kaybolduğunda bu durumun müşteri iletişiminin Hepsiburada tarafından yapılacağı.

Satıcılar için BuyBox (Sepete Sahiplik) avantajı

Şuan için BuyBox rekabetinde, yani listede birden fazla satıcı varken, müşteri sepete ekle dediğinde satışı yapan satıcının belirlenmesi konusunda en önemli faktör fiyat. Ancak artık yeni bir rekabet faktörü de eklenecek, Fulfillment sistemine dahil ürünleri satan satıcılar, diğer satıcılara göre büyük bir avantaj sahibi olacak. Örnek vermek gerekirse Fulfillment sistemindeki bir ürün, fiyatı bu sisteme dahil olmayan ürünlerden daha yüksek olsa da BuyBox’ın sahibi olabilecek.

Daha Fazla Görünürlük, Daha İyi Sıralama

Fulfillment sistemine dahil ürünlere sahip listeler aramalarda daha ön sıralarda bulunacak, ayrıca zamanla Amerika’dakine benzer bir müşteri alışkanlığı gelişeceğini düşündüğümüzde müşterilerin ciddi bir bölümü sadece Fulfillment sistemindeki ürünleri arayacak (Türkiye’de müşteri davranışı değişmez demeyin, Hepsiburada gibi firmalar bu tarz girişimlerde müşteri davranışlarına üzerine kapsamlı çalışmalar yapmadan bulunmaz). 

Ücretsiz Kargo:

Henüz Hepsiburada’dan müşterilerin Fulfillment sisteminden nasıl yararlanacaklarına dair bir açıklama gelmedi. Ancak aynı adı taşıyan Amazon sistemine baktığımızda (Fulfillment By Amazon – FBA) yakın gelecekteki planları tahmin etmek oldukça kolay.  Müşteriler Prime denilen ağa dahil oldukları takdirde kargoya ücret ödemiyorlar, Pazaryeri bu şekilde müşteri sadakati oluşturmuş oluyor hem de fulfillment kullanan ürünlerden yapmış olduğu kesinti ile bunu satıcılara yansıtarak aslında gönderimden oluşan maliyeti minimuma indiriyor, –

Satıcılara yansıtma konusunu hemen kötü algılamayın, bunun karşılığında bunun karşılığında görünürlük ve BuyBox avantajı kazanmış oluyorsunuz, bu Amerika Amazon’da bir çok satıcının seve seve yaptığı bir takastır.

Ek olarak Amerika’da şuan 12.99 Dolar ancak Hepsiburada’nın “Prime” sistemini ne zaman getireceği ve ücretini ne kadar yapacağı hakkında elimizde şuan için bir bilgi yok.  

Depolama – Elleçleme Sorunlarına Çözüm:

Ürünler Hepsiburada’da depolanacağı için özellikle tek başına e-ticaret yapan ve gün içerisinde ürünlerini elleçlemesi ve kargoya götürmesi gereken ya da sadece bu iş için eleman maliyetine katlanan satıcılar için bir çözüm oluşacak.

Diğer Siparişlerinizi de Hepsiburada Kargolayacak:

Hepsiburada’nın attığı e-posta’da bu konu ile ilgili bir bilgilendirme yapılmamış olmasına rağmen, Facebook grubunda konuyu Hepsiburada ile konuşan satıcı arkadaşlarımız, diğer platformlardan ve kendi web sitenizden gelen siparişlerin de Hepsiburada deposunda elleçlenebileceği ve kargolanabileceğine dair bildirimde bulundular. Amerika’da Amazon Fulfillment de ürünlerinizi diğer kanallardan gelen siparişlerin kargolanması için kullanılabiliyor, dolayısıyla Hepsiburada’nın da aynı mantığı izlemesi beklenen bir durum.

Private Label’in (Kendi Markanızın) Önemi Artacak:

BuyBox rekabetinin kızışacak olması, marka sahibi olduğunuz ve BuyBox rekabetinde bulunmadığınız ürünlerin önemini artıracak, listedeki diğer satıcılar ile rekabet yerine diğer ürünlerle rekabet etmek ve kendi ürününüze sağladığınız katma değer sayesinde karlılığınızı artırmanız e-ticaretin yeni hali olacak. 

Müşteri Eğilimi Fiyattan Servise ve Deneyime Kayıyor

Yapılan araştırmalar yeni neslin müşteri deneyimine daha fazla önem verdiğini ve bir ürünü satın almanın sadece üründen ibaret olmadan kargolama ve web sitesindeki deneyim ile birlikte ele aldıklarını gösteriyor. Artik pazaryerlerinden yapılan alışverişler sadece bir üründen ibaret değil, hızlı ve ücretsiz, kargolama ve müşteri desteği de alışveriş deneyiminin bir parçası olarak görülüyor. Hepsiburada’nın Amerika’da Amazon’u Amazon yapan bu özelliğini Türkiye’de hayata geçirerek belki de açıldığı günden itibaren beklentileri karşılayamayan Amazon Türkiye’den olan beklentileri karşılamış olacak.

Bir Satıcı Olarak Hepsiburada Fulfillment Sistemini Kullanmalı mısınız?

Bu soruyu satıcılara yönelttiğimizde karışık cevaplar alıyoruz, satıcıların bir bölümü bunu bir fırsat olarak görürken, daha büyük bir bölümü ise Hepsiburada’daki muhasebel sorunlar aşılmadan (ürün bazında karlılığın anlaşılamaması, fazla kesintiler vb..) fulfillment sistemine geçmeyi düşünmediklerini belirtiyorlar. Müşteri davranışlarını ve dünyadaki e-ticaret değişimlerini göze aldığımızda, fulfillment sisteminin Türkiye’nin e-ticaret geleceğini şekillendireceği oldukça açık, ancak bu sistemin satıcılar nezdinde ne kadar yaygınlaşacağı ise Hepsiburada’nın atacağı adımlara bağlı. 

Herhangi bir pazar yerinde bir ürünü satışa çıkarmadan önce komisyon hesaplamasını yaptığınızdan ve size kalan net tutarı öğrendiğinizden emin olun. Ücretsiz komisyon hesaplama sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

 

Hepsiburada Komisyon Oranlarına buradan ulaşabilirsiniz.

Google Ads ve E-ticaret

E-ticaretteki hedef kitlenize ulaşmak için reklamlara herhangi bir miktarda para harcamayı düşünüyorsanız, doğru yere yatırım yapmanız gerekir. Bunun için şu an  en doğru yer Google Ads.

Google Ads, dünyanın en popüler web sitesi haline gelen web sitesinden sadece iki yıl sonra kullanıma sunuldu: Google.com. Reklam platformu Ekim 2000’de Google Adwords olarak sahneye çıktı , ancak 2018’de yeniden markalaşma yapıldıktan sonra Google Ads olarak yeniden adlandırıldı .

Bu günlerde, ücretli ürün  kampanyaların sağlam ve belirli temellere bağlı olarak yapılması, daha fazla tıklama elde etmenin, yeni müşteriler elde etme olasılığının artmasına neden olduğunu ortaya çıkarıyor. Bu nedenle Google Ads, tüm sektörlerdeki işletmeler arasında giderek daha popüler hale geldi.

Google Ads Nedir ?

Google Ads , siz (reklamveren) bir reklamdaki tıklama başına veya gösterim başına ödeme yaptığınız, tıklama başına ödeme  olarak bilinen bir pazarlama kanalının altına giren ücretli bir reklamcılık platformudur.

Google Ads reklamları, satıcıyı, doğru müşteriye en kolay yoldan ulaştıran performans/maliyet açısından en efektif mecradır. Google Ads reklamları sayesinde internet ortamındaki rakiplerinizden bir adım öne geçebilirsiniz. Bu sayede e-ticaret vb. sektörlerde sizinle ilgilenen müşterilerinize ulaşabilirsiniz.

Google Ads reklamları, hedef ve sonuç odaklı kampanyalardır. Google üzerinde  satın almaya yönelik arama yapan mevcut hedef kitle bulunmaktadır. Google Ads reklamları da bu hedef kitleye yönelik direkt reklam çalışmaları yapılmasına olanak sağlamaktadır. Bu da Google Ads’in satışa yönelik reklam yapılabilme özelliğini ortaya koymaktadır.

Google Ads’in  en büyük avantajlarından biri düşük maliyet imkanı ile reklam yapabilme olanağı sunmasıdır. Bu da Google üzerinden hem büyük hem de küçük ölçekli tüm firmaların reklam yapabilmesine olanak sağlamaktadır. Kendi belirleyeceğiniz miktar karşılığında Google üzerinden reklamınızı sizde yayınlayabilirsiniz.

Google Ads reklamları uygun maliyet ile reklam yapılabilme özelliğinin yanı sıra reklam maliyetlerinin kontrol edilebiliyor olması da en büyük avantajlarından biridir. Yapılacak reklam kampanyasında önceden belirlediğiniz bütçe ile kendinize bir üst limit koyabilirsiniz. Bunun yanı sıra anlık olarak başlattığınız reklam kampanyasını durdurabilir daha sonra tekrar başlatabilirsiniz. Bununla beraber bütçenizi arttırabilir veya azaltabilirsiniz. Maliyet hesabı konusunda anlık değişiklikler yapılabiliyor olması reklam verenler için artı bir avantaj niteliğindedir.

Google Ads’i Hedef Kitleye Göre Kullanmak

Reklam kampanyalarınızı genel olarak oluşturabileceğiniz gibi belirli ilgi alanları ve daraltılmış özellikler ile de oluşturabilirsiniz. Böylelikle ürünleriniz ile ilgilenen kişilere ulaşabilir ve reklamlarınızı bu kişilere gösterme imkanına sahip olabilirsiniz. Bu da sizin daha uygun bütçeler ile direkt satışa yönelik hamleler yapmanıza olanak tanır. Reklam konumunu belirleme, Yaş, konum ve dil seçeneklerini belirleme, Gün, saat ve sıklık durumunu belirleme, Reklam görüntülenecek cihazları belirleme gibi özellikler sayesinde reklamlarınızı istediğiniz gibi daraltabilir ve özelleştirebilirsiniz.

Anahtar kelime Araştırması

Anahtar kelime araştırması, ücretli aramalar için organik arama kadar önemlidir. Anahtar kelimelerinizin arama hedefiyle mümkün olduğunca eşleşmesi gerekir. Bunun nedeni, Google’ın reklamınızı seçtiğiniz anahtar kelimelere göre arama sorgularıyla eşleştirmesidir. Kampanyanızda oluşturduğunuz her reklam grubu, küçük bir anahtar kelime kümesini hedefler ve Google, reklamınızı bu seçimlere göre görüntüler.

Detaylı olarak Datalara Ulaşım  ve Güncellik Mümkün

Reklam veren firmalar Google Ads hesapları üzerinden oldukça detaylı sonuçları, kolaylıkla raporlayabilmektedirler. Bu bilgiler ışığında, Google Ads reklamlarınızı kaç kişinin fark ettiğini, web sitenizi ziyaret etmek için tıklayanları ve sizi arayanlara ait yüzdeleri görebilme imkanınız vardır.

Google Ads reklamlarınızda istediğiniz zaman ufak değişiklikler yapabilirsiniz. Reklamınızla ilgili internet dünyasındaki kampanyaları, duyuruları ve yeni arama terimlerini anlık olarak öğrenebilirsiniz. Bu sayede sizde reklam kampanyanızda değişikler yapabilir, yeni anahtar kelimeler deneyebilir, kampanyanızı duraklatabilir ve yeniden başlatabilirsiniz.

Kendi Markamızı Satmak – Marka

Bir önceki yazımızda bulmuş olduğumuz ürünlerimizi bu yazımızda ürünlerin Nesatilir.com ‘un ürün takibi, stok takibini, yorum takibi özelliklerinden yararlanarak ilgili ürünler hakkında fikir edinerek tedarikçiler ile görüşme yapacağız.

Öncelikle ürün takibine kaydetmiş olduğumuz ürünlerin fiyat, görüntülenme, tahmini satış, yorum gibi özelliklerini inceliyoruz. İncelemeyi yaparken ilgili ürün özelliklerinde mevsimsel dalgalanma ve trend düşüşü gibi hareketlerinin olup olmadığına bakmak önemli olacaktır.

Yukarıda gördüğünüz gibi üründe görüntülenme sayısında ve fiyatta bir düşüş gözükmekte ve bu bizim istemediğimiz bir durumdur.

Amacımız ilgili ürünlerde artış gözlemlemek olmalıdır. İlgili ürünler hedeflerimiz doğrultusunda yükselişte ise bu aşamada ürünlerin yorumlarını inceleyerek müşteri geri dönüşlerini, ürünün artılarını ve eksileri not almalıyız. 

Yukarıda paylaşmış olduğumuz grafik ile üründe görüntülenme sayısı ve yorum artışı olduğu gözlemlenmekte ve bu izlenim bizim istediğimiz bir durumdur.

 

Daha sonra hedeflemiş olduğumuz ürünleri satın alarak analizlerine devam edeceğiz. Ürünler bize ulaştığında müşteri gözü ile ilgili ürünlerde bulmuş olduğumuz eksikleri not alarak, bu eksikleri kendi nihai ürünümüzde tamamlayıp müşterinin tercihini kendi ürünümüze yönlendirmek,satışlarımız ve müşteri portföyümüzün oluşması açısından önemli rol oynamaktadır. 

Bu süreç zarfında ilgili ürüne karar verdiğimizde üretimini yaptırmak için ülkemizde veya yurt dışındaki üretici firmalarla görüşme yaparken, ürünümüze katma değer sağlayacak detayları konuşmalıyız.

Süreç devam ederken ürün markası oluşturmuş ve marka başvuru süreci içinde olmalıyız. Ürünümüzün markalaması ile satışını yapmak ve hedef kitleye markamızı aşılamak, ilerleyen süreçte farklı ürünlerimizi satışa sunduğumuzda markamızın bilinirliği sayesinde ve müşteri kitlemizin bu markaya güveni ile markamıza ait ilk ürünümüzü satış sürecinden daha kolay satış yapmamızı sağlayacaktır. 

İlgili üretici firmaya karar verdikten sonra numune çalışması istemeli ve ürünün bizim istediğimiz ürün olduğundan emin olmalıyız. 

Numune bize ulaştıktan sonra istediğimiz gibi ise üretime başlamaları için üretici firmayla iletişime geçebilirsiniz. Bu süreç zarfında ürünümüz yurtiçinde üretimi sağlanıyor ise üretim bandındayken kontrol etmeliyiz. Yurt dışında ise kontrol işlemi sağlayan firmalar ile görüşme yaparak, üretici ziyaretine gitmesi konusunda anlaşma sağlamayız. Bu süreç ürün üretim sürecinde ki en önemli aşamadır. 

Gerekli kontroller ve üretim tamamlandıktan sonra ürünün bize ulaşmasını bekleriz. Bu süreçte ürün listesi oluşturmalıyız. 

Ürün listesi oluştururken rakip ürünlerin listelerini inceleyerek Nesatilir.com Ücretsiz Liste Skoru’ndan faydalanarak ürün listemizin puanını mükemmel seviyeye getirebilir, hedef kitlemiz ürün sayfasına giriş yaptığında, ürünümüzün satın alınma şansını artırabiliriz.

 

Ürünümüzü fiziki bir dükkandan satışını gerçekleştiremediğimizi hatırlarsak ve müşterilerimize hitap edebildiğimiz tek alanın bu alan olduğunu düşünürsek, bu konunun önemini daha iyi anlayabiliriz. 

Ürün başlığımız, alt başlıklarımız ve açıklama alanında kullanacağımız kelimeleri seçmek için Nesatilir.com üyelerine sunduğu Kelime Madeni özelliğinden yararlanarak mümkün olduğunca fazla hedef kitleye yönelik kelimeler seçmeliyiz. Çünkü ürünümüzü müşterilere ulaştıramadıktan sonra yapmış olduğumuz tüm işlemler hayal kırıklığı ile sonuçlanabilir. 

Kendi Markamızı Satmak – Ürün Bul

Geleceğimizin temellerini attığımız bu iş modelinde en önemli faktör ürün bulmaktır. Amacımız çok satan, karlı ve sürdürülebilir ürünleri bulmak olmalıdır. Ülkemizde ürün bulmak bazen yabancı pazarlara göre daha kolay olabilir. 

ücretsiz ürün araştırma

Biz bu noktada Nesatilir.com Ürün Araştırma özelliğini kullanacağız.

Şu anda Nesatilir.com bizlere ürün araştırması yapabileceğimiz iki pazaryeri sağlamaktadır. Bunlar n11 ve gittigidiyor.

Bu ekranlarda karşımıza çıkan seçeneklere baktığımızda ise Kategoriler ve Filtreleri görmekteyiz. Buradan çıkaracağımız ana sonuç öncelikle hangi ürün kategorisinde satış yapacağımızı bulmak olacaktır. Merak ettiğiniz kategoriler ve filtrelerde en çok satan ürünleri bulmak için, ürünün minimum ve maksimum fiyat aralığı, aylık tahmini satış miktarları, ciro hedefi, mağaza yorumu, ürün yorumları ve puanları gibi veriler bize yardımcı olacaktır. 

Çıkan sonuçlar içerisinde ilgimizi çeken ürünleri takip etmek için Ürün Takibi özelliğini kullanarak takibe alabiliriz. Takibe almış olduğumuz ürünler için piyasa analizi, hedef kitle,  vb. analizleri yapabiliriz. Daha sonra doğru hedef ürünü bulmak için Nesatilir.com ‘un Fiyat Takibi, Yorum Takibi, Stok Takibi gibi özelliklerinden yararlanabiliriz.

Tebrikler ürünümüzü bulduk. Bir sonraki yazımızda ise Ürün Oluşturma- Tedarikçi Bulma- Ürün Listesi Oluşturma başlıklarını inceleyeceğiz.

Retail Arbitrage Nedir ve Nasıl Yapılır?

Retail arbitrage, en basit tanımıyla ürünleri düşük fiyattan alıp yükseğe satmak demek…

Retail arbitrage yapmak, Amazon’daki zorlu rekabet şartlarının gösterdiği üzere ürkütücü olabilir. Gerçekten de kolay değildir ancak doğru ürünü, doğru pazarlarda satabilirseniz iyi kazanç sağlayabilirsiniz.

Bunun için retail arbitrage nedir, retail arbitrage nasıl yapılır; avantajları, riskleri, yöntemleri, izlenmesi gereken stratejileri nelerdir, retail arbitraj için nasıl ürün bulabilirsiniz; bilmeniz gereken tüm konuları genel hatlarıyla yazımızda topladık.

Retail arbitrage modelinde bilmeniz gereken terimler

Retail arbitrage’ı araştırırken birbirleri yerine kullanılan pek çok kavram ve bazı Amazon terimleri göreceksiniz, daha net anlayabilmeniz için bunları kısaca tanımlayalım:

· Arbitrage (arbitraj): Ekonomi ve finans dilinde arbitraj; iki veya daha çok market arasındaki fiyat farklarından yararlanarak ürün, para, bono, tahvil, materyal, senet satarak kazanç sağlamaktır.

· Retailing: Perakende satış demektir.

· Retail arbitrage (retail arbitraj): Türkçe’ye perakende arbitraj olarak çevrilir. Retail arbitrajcı; aynen perakendecinin yaptığı gibi, ürünü indirimli ya da daha düşük fiyattan alır ve daha yükseğe satarak kazanç sağlar. Örneğin mağaza indirimiyle bir üründen 20 adet alır, Amazon’da piyasa fiyatının (indirimsiz fiyatın) çok az altına satar. Tanımı gereği perakende satıştan farkı, ürünü üretici ya da tedarikçiden değil satıcıdan almasıdır.

Uygulamada ise, toptancı ve tedarikçilerle de anlaşmanın yollarını arar ve retail arbitrage’ın tanımını genişletir.

· Online arbitrage: Retail arbitrage’ın çevrimiçi gerçekleşen halidir. Ürün, çevrimiçi bir pazaryerinden alınıp hâlihazırda daha yüksek fiyattan listelenmiş bir başka online pazaryerinde satılır. İki pazar arasındaki satıştan elde edilen fark, online arbitrage kârıdır.

Amazon Terimleri ise şöyledir;

1. Amazon retail arbitrage: Arama motoru veya SEO dediğimizde Google’ı düşündüğümüz gibi retail arbitrage dendiğinde de ilk akla gelen platform Amazon’dur.

Retail arbitrage, Amazon’da en çok tercih edilen kazanç sağlama yollarından biridir. Amazon’un büyüklüğü nedeniyle kendi dinamiklerini oluşturmuştur diyebiliriz.

2. BuyBox: Bir satış gerçekleştiğinde, ürünün Amazon’da aynı ürünü satan satıcıların hangisinin stoğundan çıkacağını belirleyen sistemdir. Ürün fiyatı, mağazanın geçmiş başarısı gibi ölçütleri vardır.

3. Private Label (PL): Kendinize ait markanızı ve ürününüzü oluşturarak Amazon’da satmanızdır.

4. Fulfillment by Amazon (FBA): Bir diğer Amazon’dan kazanç sağlama yoludur. Amazon ürünlerinizi alır, belli bir komisyon karşılığında depolar, elleçler, her siparişte kargolamasını yapar ve gerekirse satış sonrası desteği verir. Private Label’lar çoğu zaman FBA ile satılır.

Yakın zamanda Hepsiburada da benzer bir fulfilment yöntemi geliştirmiştir.

5. Fulfillment by Merchant (FBM): Ürün stoklama ve gönderimini Amazon’un değil satıcının yapmasıdır. BuyBox avantajı FBA’ya göre oldukça düşüktür. Bunun yanında FBA ile kıyaslandığında, bazı ürünler için Amazon deposunu kullanmaktan daha kârlı olabilir.

6. Dropshipping: Stoksuz satış yöntemidir. Retail arbitrage ve FBA’ya alternatif olsa da ürün bulma ve gönderme riskleri onlara göre çok daha büyüktür.

Retail Arbitraj, Online Arbitraj ve Arbitrajın Farkı

E-ticaret dilinde hepsi aynı anlamda kullanılmaya başlanmıştır.

Yukarıdaki tanımlarda da belirtmiştik ancak şöyle yineleyelim:

Arbitraj, ürün ve evrakların farklı pazarlardaki fiyat farkından yararlanarak kazanç sağlamak; online arbitrage, ürünün Amazon, Hepsiburada gibi bir pazardan alınıp farklı bir online pazaryerinde üzerine kâr ekleyerek satılmasıdır. Retail arbitrage ise, Amazon’un da etkisiyle; hem günümüzde en çok uygulandığı alan o olduğu için online arbitrajın yerine kullanılır, hem de perakende mağaza/toptancı/tedarikçiden alınan ürünlerin daha yüksek fiyatla farklı bir pazarda satılmasıdır.

Neden fiyat farkı vardır?

Aynı ülke için ve ülkelerarası kısaca bakalım:

* Fiyatlar pazarın kendi iç dinamiğiyle belirlenir. Bir ülkede aynı ürünü satan farklı satıcılar kendi beklentileri ve rekabet koşullarına göre fiyatları değiştirir.

* Diğer taraftan; ülkelerarası çeşitli ticaret anlaşmaları, satıldığı ülkedeki arz/talep ve de alıcı ülkelerin, markalar tarafından zengin ülkeler ve zengin olmayan ülkeler şeklinde ayrılmasıyla fiyatlar farklılaşır.

Bu yüzden ABD ile Türkiye’ye ya da Türkiye ile Avrupa ülkelerine baktığınızda çift taraflı büyük farklar, yani arbitraj fırsatları görebilirsiniz. Türkiye içinde de sürekli takiple bir pazaryerinden alıp diğerinde satabileceğiniz retail arbitrage ürünleri kovalayabilirsiniz.

Retail arbitrage yasal mıdır?

Fiyatlar değişebilir; dolayısıyla retail arbitrage, tamamen yasaldır.

Önemli olan, farktan doğan fırsatı e-ticaret imkânlarıyla yakalamanızdır.

Retail Arbitrage Nasıl Yapılır?

Pek çok farklı market arasında uygulanabilir, Türkiye’de sağlıklı şekilde takip edilebilir ve uygulanabilir alanları ise şöyle sıralayabiliriz:

· Türkiye online pazaryerleri <–> Amazon ABD (çift taraflı yapılabilir)

· Türkiye online pazaryerleri <–> Amazon Avrupa (çift taraflı yapılabilir)

· Türkiye içi online pazaryerleri

Türkiye & Amazon ABD/Avrupa Arasında Arbitraj

Bir ürünün, Türkiye ve Amazon ABD/Avrupa ülkeleri arasındaki gerçek zamanlı fiyat farkları bulunur. Ucuz ülkeden pahalı olana satmak için rekabet koşulları ve getirisi uygun mu bakılır. Ürünün komisyon, kargo, KDV, varsa pazaryerinin diğer giderleri gibi tüm masrafları çıkarılarak arbitraj kazancı hesaplanır.

Türkiye İçi Online Pazaryerlerinde Arbitraj

Aynı ürünün; N11, Hepsiburada, Gittigidiyor, Trendyol gibi Türkiye online pazaryerlerindeki fiyat farklarından yararlanılır. Karar vermeden önce platformlar arası kâr oranı hesaplanmalıdır.

Ürün bulmak için Nesatılır Retail Arbitrage Bulucu’yu, platformlar arası kârı görebilmek içinse komisyon hesaplayıcısını kullanabilirsiniz.

Retail Arbitrage’ın Avantajları

1. Az sermayeyle, hızlıca satışa başlayabilirsiniz

2. Başlangıç riski düşüktür. Bulduğunuz ürünü; arbitraj kazancı, yeni pazardaki satış durumu vesaireye göre azar azar temin edip, satmaya başlayıp duruma göre miktarı artırabilirsiniz

3. Ürünü hazır aldığınız için Private Label’da olduğu gibi marka oluşturma ve ürün geliştirme süreçleriyle ilgilenmezsiniz

4. Amazon, eBAY ya da N11, Hepsiburada, Trendyol, ePTTAVM vb. pazaryerlerinde zaten listelenmiş olan ürünü satarsınız

5. Ürün seçimini doğru yaptıysanız hâlihazırda satan ürünün pazarına girmiş olursunuz

6. Ürün reklamını siz değil üretici ya da ana dağıtımcı yapacaktır

7. Amazon’u tanır; FBA, FBM, PL’de neler yapabileceğinizi öğrenirsiniz

8. Sürdürülebilirliği zor olduğu için Private Label’a geçiş aşaması olarak kullanılabilirsiniz

9. Hata yapmayı, onları düzeltmeyi, müşterilerle iletişim kurmayı, pazarda rekabet etmeyi, Buybox’ta nasıl yukarılara çıkabileceğinizi öğrenirsiniz

10. Ürün satmazsa, gerekli şartları sağladığınız takdirde aldığınız yere iade edebilirsiniz

Retail Arbitrage’ın Riskleri ve Dezavantajları

1. Kârlılık oranı PL’ye göre düşüktür

2. Her daim uygun fiyatlı ürün kovalaması yapmanız gerekir

3. Sizden kaynaklanmayan nedenlerden dolayı gelen iadeler mağaza puanınızı düşebilir (hatalı ürün gibi)

4. Sizin gibi başka satıcılar da aynı pazara girebilir

5. Kontrol ve sürdürülebilirlik, marka ve pazaryeri politikalarına bağlıdır. Marka, fiyatı bir anda düşürebilir, pazarlama faaliyetlerini azaltabilir, yeni ürün lansmanı yapabilir ya da siz rakiplerin dalgalı fiyatlarıyla rekabet edemeyebilir, buybox’ta aşağılara çekilebilirsiniz

6. Özellikle Amazon’da bazı markalar, dışarı satışa kapalı (“brand gated”) olabilir. Satış iznini almak için uğraşmanız gerekecektir.

Retail Arbitrage Yapmak İçin Ürün Bulma

· Baktığınız ürünlerde hiçbir masrafı atlamadan arbitraj kazancınızı hesaplayın

· Tek bir platforma bağlı kalmayın

· Toptancılara ulaşın

· Ürün gamını yayarak riski azaltın

· Nadiren indirime giren ürünleri kovalayın

· Sezon sonu ve tek kalan ürün indirimlerini izleyin

· Kargo ve depolama maliyetlerini düşürmek için desisi düşük ürünlere bakın

· Ürünü daha ucuza satan mağazanın tedarikçisine ulaşabiliyor musunuz araştırın

· Bulduğunuz ürünlerin aynı olduğundan, barkodlarının tuttuğundan, barkodun yanlış girilmediğinden emin olun

· Fiyat farkı ve kazancı iyi olsa da ürünün satış grafiğine bakın, o pazarda zaten trafiği olan bir ürün olduğundan emin olun

· Arbitraj kazancını yaratan fark anlık mı oluşmuş, ürünün satmak istediğiniz pazardaki fiyat seyri nedir kontrol edin

· Rekabet edip edemeyeceğinizi görmek için yeni pazardaki satıcılara, fiyat ve buybox göstergelerine bakın

· Türkiye’de döviz çok hızlı arttığı için zamanlamayı iyi planladığınızdan ve kârlılık hesabınızın doğruluğundan emin olun

Nesatılır.com’un Retail Arbitrage Bulucu özelliğiyle; hem Türkiye içi pazaryerlerinde hem de Amazon Amerika, Britanya, Almanya, İtalya, Fransa ve İspanya’daki arbitraj fırsatlarını anlık olarak yakalayabilirsiniz!

Yeni Başlayanlar için E-Ticaret – Dropshipping – 2

Dropshipping modelinde pazar yerlerinin belirlemiş olduğu limitler üstünde ürün yüklemesi yapamamaktayız. Tabi bazı pazar yerleri de ürün listeleme limiti belirlememiştir ve bu sitelere dilediğimiz kadar ürün yüklemesi yapabiliriz. Bazı pazar yerlerinin ise limitleri belirlenmiştir ve bu limitlerin üstünde ürün yüklemesi yapabilmemiz için farklı ödeme tiplerine yönlendiriliriz.

Biz tedarikçiden veya tedarikçilerden ürün listesini alarak pazar yerlerine ürün yükleme modeli ile devam edeceğiz. Genelde bu tarz tedarikçilerin ürünleri bir kaç adet olmaz yüzlerce olduğu için bir anda yüzlerce ürünü satışa açmış oluruz. Tabi bu kadar çok ürün olması avantaj gibi görünse de dezavantajlı da olabilir. Çünkü ürün kontrolleri tarafımızca yapılamadığı için stok sayısı gibi bilgilere net olarak sahip olamayız.

Dropshipping yapan satıcıların en büyük şikayetleri genelde ürün tedarik edememek üzerine olur. Yüzlerce ürünü tedarikçinin genelde belirlemiş olduğu standart kar marjlarında pazar yerlerine yüklediğimiz için kar kontrolü de sağlanamaz. Çünkü pazar yerlerinde komisyon oranları standart değildir. Yani örnek vermek gerekirse aynı ürünü aynı pazar yerinde iki farklı kategoride listeleme yaparak birinden %10 kazanç elde ederken birinden %0 kazanç elde edebiliriz. Aslında bu da sermayemizin hızlıca erimesine sebep olabilir.

Dropshipping sağlayan firmaların çoğunluğu ise ana ithalatçı veya toptancı olan firmalar değildir. Genelde bu işlemi sağlayan firmalar aracı kurumlardır ve ürünleri toptancıdan veya ithalatçıdan tedarik ederek belirli kar marjı ile bizlere sunmaktadırlar. Tabi bu da standart markalar veya standart ürünler için özellikle buybox mantığı ile çalışan pazar yerlerinde rakiplerimiz ile yarışmamızı imkansız hale getirmektedir.

Ürünlerin gönderiminde kontrol bizde olmadığı için bunlara ek olarak iade sorunlarını da dikkate almalıyız. Bu firmalar genelde satılan ürünü iade almazlar ve bu iade masrafları ve ürünler tarafımıza eksi olarak yansır. Günümüzde çokça adını andıran firmalar yeni işe başlayan ve stoksuz satış mantığı ile e-ticaret girişimine başlayacak olan arkadaşları hedef belirleyerek satış yapmak isterler çünkü daha önce tecrübe etmiş kişiler bu firmalar ile çalışmak istemezler ve ellerinde olan bozuk, kullanılamaz veya tekrar satılabilirliği olmayan ürünleri de müşterilere gönderimi sağlarlar ve bu ürünler mağazamıza hem iade hemde kötü yorum olarak döner.

Yaşanılan ve yaşanılacak problemler için örnekler çoğaltılabilir. Bu unsurları göz önünde bulundurduğunuzda “Dropshipping”‘in sağlıklı ve sürdürebilir bir e-ticaret modeli olup olmadığına siz değeri okurlarımızın değerlendirmesine bırakıyoruz. 

E-Ticaret Dropshipping – Stoksuz Satış Rehberi

E-ticaret Dropshipping, yani Stoksuz Satış, günümüzde satıcıları en çok heyecanlandıran tedarik yönetimi şekillerinden biridir. Bunun nedeni; istenilen türde ürünü, stok sürecine hiç girmeden satabilmektir.

Perakende satıcılar, dropshipping yöntemiyle, depolarında ürün stoklamaya gerek duymadan, tedarikçide bulunan ürünleri direkt tüketicilere satarlar. Tedarikçi ve son tüketici arasında bir nevi köprü görevi görürler. Müşterinin sipariş ve adres bilgilerini tedarikçiye ya da ürünlerin bulunduğu toptancıya iletirler. Böylece ürün doğrudan müşteriye gönderilir.

E-ticaret dropshipping ile satış yapmak, özellikle küçük ve orta ölçekli firmaların tercih edebileceği bir yöntemdir. Çünkü toplu alım ve stok yapmaları gerekmez. Diğer yandan stoksuz satış, içinde pek çok potansiyel fırsat ve zorluğu da barındırır. Bu zorlukları aşarak fırsatlara ulaşabilirsiniz.

Drop shipping nedir, dropshipping / stoksuz e-ticaret ile nasıl satış yapılır, dropshipping nasıl yapılır, dropshipping firmalarının avantajları dezavantajları nelerdir; sizler için inceledik.

E-Ticaret Dropshipping / Stoksuz Satış nasıl yapılır?

Dropshipping, bir tedarik zinciri yönetim şeklidir. Dropshipping yöntemini kullanarak internette pek çok alanda, binlerce çeşit ürün satışı yapabilirsiniz.

Örneğin kendi e-satış sitenizi açabilir ve stoksuz satış metodunu orada uygulayabilirsiniz. Ya da Amazon, eBay; Gittigidiyor, Trendyol gibi platformları kullanabilirsiniz.

E-ticaret dropshipping / Stoksuz Satış adımları şu şekildedir:

Bir e-satış siteniz veya internet pazaryerlerinden birinde satış mağazanız var diyelim,

·Dropshipping satışı yapılacak ürün gurubu seçilir

·Bir veya birden fazla güvenilir tedarikçi ya da toptancı ile anlaşılır

·Ürün açıklaması ve fotoğraf, fiyat bilgileri; kendi satış sayfanıza (XML yöntemi ile) yerleştirilir

·Stok veya depo işlemine gerek olmadan ürünler mağaza sayfanızda görünür

·Ürün satıldığında, tedarikçiye müşterinin adres bilgisi iletilir

·Tedarikçi, ürünleri doğrudan müşteriye gönderir

·Tedarikçi fiyatı ve ürün satışı arasındaki fark sizin kazancınız olur.

E-Ticaret Dropshipping / Stoksuz Satış avantajları nelerdir?

E-ticaret dropshipping ile satış yapmak; özellikle küçük ve orta ölçekli şirketler, düşük sermayeli firmalar, e-ticarete yeni giren veya girmek isteyenler için ideal bir tedarik yöntemidir. Çünkü stoklama ve depolama sürecindeki pek çok adımı atlar ve hızla satışa başlarsınız.

E-ticaret dropshipping avantajlarına ayrıntılarıyla bakacak olursak;

1.Satışı yapılmayan ürün için ödeme yapmanız gerekmez.

2.Depo ve stok yönetimine ihtiyaç duymazsınız.

3.Stok takibini tedarikçi firmalarla yürütmeniz yeterlidir.

4.Ürün kolileme, etiketleme, paketleme gibi işlemler yapmanız gerekmez.

5.Depo kirası ve eleman, güvenlik, fatura giderleri gibi maliyetler ve iş yükünüz bulunmaz.

6.Son kullanma tarihi olan bir ürün satışı yapıyorsanız, belli bir süre içinde stokları bitirmeniz gerekmez.

7.Yıpranan veya bozulan ürünlerin masrafından kaçınmış olursunuz.

8.Ürün gönderimi için kargo anlaşması yapmanız gerekmez.

9.Dropshipping için tedarikçi firmayla anlaştıktan sonra ürün fiyatını kendiniz belirleyebilirsiniz.

10.Farklı tedarikçiler aracılığı ile geniş bir ürün envanterine sahip olabilirsiniz.

11.İstediğiniz hedef kitleye yönelik ürünler seçebilirsiniz.

12.Hızla satış yapmaya başlayabilirsiniz.

13.İnternet bağlantınız olan herhangi bir yerden satışı yönetebilirsiniz.

14.Stoksuz satış yaptığınızı müşteriler bilmeyeceği için kendi markanızı oluşturabilirsiniz.

E-Ticaret Dropshipping / Stoksuz Satış dezavantajları nelerdir?

E-ticaret dropshipping ile satış yapmak ilk aşamada çok avantajlı gibi görünebilir. Halbuki pek çok dezavantaja da sahiptir. Bunlar tedarikçi, birim kazanç, ürün seçimi, müşteri ilişkileri gibi alanlara dair konulardır. Başarılı olabilmek için tüm bu bilgilere hakim olmak gerekir.

E-ticaret dropshipping dezavantajları şunlardır;

1.Güvenilir bir tedarikçi / toptancı bulmak çok önemlidir.

2.Adil olmayan fiyatlar veren; depo, stok veya kargo sürecini iyi yönetemeyen pek çok tedarikçi olabilir.

3.Dropshipping firması taklidi yapan ve araya tekrar kâr koyup size satan tedarikçilerle karşılaşabilirsiniz.

4.Pazaryerleri komisyonları gibi kâr marjınızı düşüren etmenler olabilir.

5.Rekabeti yüksek pazaryerlerindeki fiyatlar, sizin belirlediğiniz fiyatı da aşağı çekebilir.

6.Doğru ürün seçimini yapmak için ayrıntılı araştırmalar yapmanız gerekir.

7.Müşteri memnuniyetini sağlamak her zaman kolay olmayabilir. Çünkü ürünleri, tedarikçi firma gönderir. Hatalı bir ürün gönderildiğinde veya herhangi bir sebepten dolayı ürün iadesi istendiğinde bazı sorunlar yaşabilirsiniz. Müşteri sayfanıza kötü yorum bırakabilir ve sizden tekrar ürün almayı tercih etmeyebilir.

E-Ticaret Dropshipping / Stoksuz Satış hakkında mutlaka bilinmesi gerekenler

E-ticaret Drop-shipping avantaj ve dezavantajlarına göz attık, şimdi ise bu süreçte dikkat edilmesi gereken önemli yerlere bakacağız.

·Tedarikçi seçimi en önem noktalardan biridir

Yukarıda tedarikçilerin öneminden bahsetmiştik. E-ticaret dropshipping ile satış yapmak istiyorsanız iyi ve güvenilir bir tedarikçi bulmak belki de en kritik noktadır.

Eğer tanıdığınız ya da güvenebileceğiniz bir tedarikçi / toptancı ile anlaşırsanız dropshopping yöntemine başvurabilirsiniz. Aksi halde çok düşük kâr marjıyla çalışabilir, hatta kimi zaman zarar edebilirsiniz. Bunun yanında ürünlerin sağlıklı bir şekilde depolandığından emin olmalısınız. Böylece müşteriye ulaşacak ürünlerde hata riski azalacaktır.

·Birden fazla tedarikçi ile anlaşılabilir

Stoksuz satış yapacağınız için birden fazla tedarikçi ile anlaşabilirsiniz. Bir tedarikçide ürün kalmadığı sürece diğerine başvurabilirsiniz. Ya da bir tane firmayla sorun yaşadığınızda diğeriyle çalışmayı tercih edebilirsiniz.

Ayrıca yine birden fazla güvenilir tedarikçiyle anlaşarak ürün skalanızı genişletebilir, hedef kitlenizi büyütebilirsiniz. Farklı tedarikçi fiyat ve şartlarını karşılaştırabilir, dönemsel olarak sizin için en uygun firmayla çalışabilirsiniz.

·Ürün seçimini doğru yapmak gerekir

Ürün seçimi, tüm e-satış işlemlerinin en önemli adımlarından biridir. Tabii ki dropshipping / stoksuz satış yöntemi için de durum böyledir. Ürün fiyatları, kargo uyumluluğu, satış trendi, hakkındaki yorumlar, dönemsel etkiler, tedarik edilebilirliği gibi konuların sağlıklı bir şekilde araştırılması ve ona göre karar verilmesi gerekir.

·Talebi yüksek ürünler seçilmelidir

Perakende ürünlerin rekabeti yüksek, kâr marjı düşük olabilir. Bu nedenle talebi yüksek ürünleri, iyi bir tedarikçiden temin etmelisiniz.

E-ticaret, genelde büyük firmaların da satış yaptığı bir ortamdır. Dolayısıyla, küçük ve ortak ölçekli bir şirketiniz varsa, başarılı olabilmesi için ya özel / niş bir ürün satmanız ya da talebi yüksek ürünlere yönelmeniz gerekir.

Böylece yeni bir pazar yaratmak yerine hazır ve işleyen pazara etkin şekilde dahil olabilirsiniz.

·Satış platformu seçimine dikkat edilmelidir

E-ticaret dropshipping ile kendi web sitenizden satış yapabilir veya ürünlerinizi Amazon, Hepsiburada, N11, Gittigidiyor, Trendyol gibi internet pazar yerlerine entegre edebilirsiniz.

Eğer pazaryerleri üzerinden satış yapacaksanız fiyat bazlı rekabete hazırlıklı olmalısınız. Pazaryerlerinin satış şartlarını araştırmaları ve dropshipping şartlarıyla beraber değerlendirmelisiniz.

·Piyasa ve rakip araştırması yapılmalıdır

Hem satış platformu hem de dropshipping ürün seçimi yapılırken piyasa ve rakip araştırması yapılmalıdır. Rakiplerin satış sayfaları, kampanya – kupon tercihleri, müşteri ve kullanıcı yorumları gibi bilgiler çalışılmalıdır. E-ticaret drop shipping satışları için en doğru verilere bu şekilde ulaşılabilir.

·Maliyet hesaplaması yapılmalıdır

Ürünlerin birim maliyet ve kazançları hesaplanmalıdır. En azından başlangıç seviyelerinde, rekabeti yüksek ürünün kârı düşük olacağı için masrafların da mümkün olduğunca az olması gerekir. Satış yaptıkça ve büyüdükçe, riski de artırabilirsiniz.

·Reklam ve dijital pazarlama unutulmamalıdır

Araştırmalarınızı yaptınız, iyi bir tedarikçiden doğru ürünleri temin edeceksiniz diyelim. Özellikle eğer kendi web kanalınızdan satış yapacaksanız dijital pazarlama, SEO uyumu, Google ve sosyal medya reklamlarını unutmamalısınız. Eğer bir pazaryeri entegrasyonu kullanıyorsanız, pazaryeri platformlarının sunduğu pazarlama paketlerini değerlendirebilirsiniz.

Yeni Başlayanlar için E-Ticaret – Yazı Dizisi

E-ticaret sektörü diğer sektörlere göre daha kolay ve başarılı olacağı düşünülen bir sektör olarak gözükse de diğer sektörlere nazaran daha zor olduğu aşikârdır. 

Sektörün içeriğine girmeye başladığımızda dışarıda duymuş olduğumuz kelimelerden tamamen daha uzak ve zorlu bir sürecin bizi beklediğini görüyoruz. Bu süreçte bize bekleyen birçok faktör söz konusudur. Bu yazı dizimizde ise sizlere bunları anlatacağız.

Öncelikli hedefimiz doğrultusunda yapmak istediğimiz ve geleceğimizi inşa etmek istediğimiz sektörün e-ticaret olduğuna net olarak karar vermeliyiz. E-ticarette bulunduğunuz konumdan en uzak mesafedeki kişiye dahi ulaşılabilir olmanız demek, dünya üzerinde bulunan her kişinin sizlerin müşterisi olduğunu ve çok büyük bir kitle olduğunu unutmamanız gerekmektedir.  Tabii bu kadar kolay ulaşılabilir olmanın avantajını doğru kullanmak gerekir, aksi halde istenmeden yapılan bir hata ile anılmak müşteri kitlemizi ve geleceğimizin temellerini oluşturduğumuz bu yapının yıkılmasına sebep olabilir. Genel olarak ise birçok faktör mevcuttur fakat biz temelimizi ne kadar sağlam atarsak geleceğimizin inşası o kadar sağlam olur. 

Kendi işimizi kurmak ise başka birinin (kurumun) altında çalışmaktan daha zor ve yorucu bir süreçtir. Çoğu zaman uykusuz kalır, yorgun düşer ve hatta başarısız olabilirsiniz büyük hayaller kurarak başlamış olduğumuz bu iş hayatınızda sermayenizi, zamanınızı boşa harcamış olabilirsiniz. Sizlere her zaman başarı hikayeleri anlatılır fakat başarılı insan sayısının başarısız insan sayısına oranının çok az olduğunu söyleyebiliriz. Bu oranı da göz önünde bulundurunca başarılı olmanın oldukça zor olduğunu görebiliyoruz. Tüm bunlara rağmen başladığınız sektörde ilerleyen süreçte yine hata yapmanız ve batmanız olasıdır. Bu yazı dizimizde sizlere mümkün olduğunca nasıl başarılı olabileceğinize dair bilgiler paylaşacağız.

E-ticarette birçok farklı yöntem ile sürece dahil olabilirsiniz; Kendi markanızı satmak, Global bir markanın ürününü satmak ve stoksuz satış 3 ana temel model mevcuttur. Yazı dizimizde bu 3 başlığı beraber inceleyeceğiz.

Black Friday Beklentileri Aştı

Ülkemizde ‘Şahane Cuma’, ‘Muhteşem Cuma’, ‘Bereketli Cuma’ ve ‘Efsane Cuma’ gibi isimler verilen ‘Black Friday’ Bankalararası Kart Merkezi (BKM) ‘nın açıklamış olduğu verilere göre 29 Kasım Cuma günü 4.7 Milyar TL ‘lik ödeme gerçekleştirilek beklentilerin üzerine çıktı ve rekor kırdı. 

Bu ödemelerin 1.4 Milyar TL ‘si internet üzerinden gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında ise 29 Kasım 2019 internetten yapılan ödemelerde ise internetten yapılan ödemeler %44 artış gösterirken kartlı ödemeler içindeki ödeme payı ise rekor kırarak %30 seviyelerine ulaştığını gözlemleyebiliriz. Bu önemli artış ülkemizin nakitsiz toplum anlayışına doğru hızla ilerlediğini söyleyebiliriz. 

Efsane Cuma 00:00 ile başlayarak 23:59 ‘da sona erdi fakat ödemelerin en yoğun olduğu saatleri gözlemlediğimizde ise 14:00-16:00 251 Milyon TL arasında %18 ve 16:00-18:00 208 Milyon TL arasında ise %15 olarak baktığımızda topluluğun hedef saatleri olarak bu saatler olduğunu biliyoruz. 

İlerleyen süreçte düzenlenecek olan kampanyalarda ve düzenleyeceğimiz kampanyalarda bu saatlerin önemini hatırlamalıyız. Bir günde 2.6 milyon farklı kartla alışveriş yapılırken bu kartların %5 ‘i ise yani 130 bini internetten ilk defa alışveriş yaptığını gördük.

TOP 100 ANALİZİ

Selamlar arkadaşlar,

Çin’lilerin analizlerinde kullandığı Top 100 yöntemini kullanmanızı ve kendi çalışmalarınıza dahil etmenizi mutlaka öneririm. Bu yazıda Top 100 analiz yöntemini ve nasıl uygulanacağını işleyeceğiz.

Analizin ilk adımını kategorilerin top 100 üyesini incelemekle atılıyor. Mantığımız en iyi satan 100 listenin kategorinin genel hatlarını belli edeceği üzerine kurulu. Bir kategoride ne kadar işlem hacmi olduğunu ve kategorinin karakteristiklerini anlamamız için, en iyi 100 ürün fazlasıyla yeterli. Şimdi gelelim ne tür analizler yapacağımıza:

Not: Top 100 analiz yöntemi Sellersprite’ta (Çin’li Amazon Yazılımı) gördüğüm ve oldukça beğendiğim bir pazar araştırma analizi. Tabi ki NeSatilir’a bu yöntemi eklemek için kolları sıvadık 😊.

1)Marka dominasyonu: Bir kategori/alt kategoride en iyi satan 100 liste arasında kaç marka bulunuyor. Marka sayısının az olması, müşterilerin o alt kategoride yeni markalara güvenmediğine, ya da kimi markaların kendilerine büyük ölçüde marka aidiyeti oluşturdukları anlamına gelebilir. Eğer top 100 ürünün içerisinde, örneğin sadece 4 marka varsa, sizin satmak istediğiniz yeni bir markanın burada kendine yer bulurken çok zorlanacağının öncüsüdür. Birkaç markanın domine etmediği, dağılımın daha homojen olduğu kategoriler ise yeni bir markanın doğuşu için daha ideal ortamlardır.

İlk olarak girilmesi zorlu olan bir kategoriyi inceleyelim:

Gördüğünüz gibi ilk 100 ürün içerisinde sadece 4 marka bulunmakta (unutmayın buradaki top 100 ürünün içinde varyasyonlar da olabilir).  4 markanın (LA Police Gear, Wrangler Authentic, Carhartt ve Wrangler) en iyi 100 ürünün satışlarının tamamını elinde bulunduruyor.

2)Yeni Ürün Oranı: Kategoride kaç satıcı olduğu kadar, satılan ürünlerin ne kadar süredir pazarda olduğu da önemli bir konu. Ürünlerin tamamının uzun süredir satışa bulunan ürünler olması, kategorinin yeni ürünleri kabul etmediği anlamına gelebilir. Tam tersi, top 100’deki tüm ürünlerin yeni ürün olması ise, ürünlerin ömrünün çok kısa olduğuna işaret edecektir. Her iki durumda da aşırılık olması istemediğimiz koşullardır. Aşağıdaki örneğimizde top 100’deki ürünlerin tümünün eski olduğu bir durumu inceleyelim:

Yukarıdaki figürde gördüğünüz gibi sadece tek bir ürün son üç ay arasında eski ürünlerin arasına girebilmiş ancak top 100 üründeki payı sadece %0.56 olarak kalmış. Bu kategorideki en iyi satan ürünleri ise aşağıda inceleyelim:

Gördüğünü gibi Top 100 içindeki bir numaralı (en çok satan) ürün 2016 senesinde satışa başlamış ve toplam satışın %5.88’ini alıyor. Genel olarak yorumlamamız gerekirse, kategorinin eski ürünler tarafından domine edildiğini ve yeni ürünlerin pazarda kendine yer edinmekte zorluk yaşadığını görebiliyoruz.

3) Ürün dominasyonu: Kategoride bir/birkaç ürünün satışların tamamını elinde bulunduruyor olması tercih edilmeyen bir durumdur. Örneğin, satışların 20 ürüne homojen bir şekilde dağıldığı durumda hedefimiz 20 üründen birinin yerini almak ya da dağılımı 21 kişiye çıkartmaktır.  Bunu başarmak, kategorinin sadece birkaç ürün tarafından ele geçirilmiştir olduğu durumlarda daha zordur. Aşağıda kategorinin satışlarının çoğunun bir ya da birkaç ürün tarafından ele geçirilmiş olduğu bir örneği inceleyelim:

Üstteki örnekte görmüş olduğunuz gibi ilk ürün kategorinin tamamını ele geçirmiş durumda ve toplam 100 ürünün satışının %92’sinden fazlasına sahip. Diğer bir deyişle, geriye kalan 99 ürün pazarın %8’inden azı için rekabet ediyor. Buna benzer dağılıma sahip bir kategoride marka sadakatinin de yüksek olması beklenebilir.

Bunun tersi durumlar ise aşağıdaki resimde göreceğiniz gibi ürünlerin homojen bir yapıda dağıldığı kategoriler olacaktır:

4) Satıcı Dominasyonu: Az sayıda satıcının domine ettiği kategorilerde, marka sadakatine benzer olarak satıcı sadakati olabilir. Buna ek olarak, az sayıda satıcının kategoriyi ele geçirmiş olduğu durumlar genellikle satıcıların ürünlerin ana tedarikçisi ya üreticisi olduğu, ezici şekilde avantaja sahip kategorilerdir.

5) Lansman Tarihi: İkinci maddemiz olan “yeni ürün oranı” ile yakından ilgili olan lansman tarihi kategorideki ürünlerin satışa başlangıç tarihinin analizinin yapıldığı bölümdür. En iyi 100 ürünün lansman tarihlerinin incelenmesi, kategoride eski-yeni ürünlerin an itibariyle pazarın ne kadarına hâkim olduğunu gösterecektir.

Burada dikkat edilmesi gereken konulardan biri de ürünlerin ne zamandır satışta olduğuna ek olarak ne zamandır satışta olan ürünlerin ne kadar sattığıdır. Yani, yukarıdaki grafikte gördüğünüz gibi ilk 100’deki ürünlerin çoğunluğu (33 tanesi) 3 sene ve öncesinde satışa çıkmış olabilir, ancak sayıca daha az olan 6 ay içerisinde satışa başlamış olan ürünler (19 adet) ciro anlamında daha eski ürünlere göre daha fazla satış yapıyor olabilir. Bu tarz bir gösterge, pazarın adetsel bazda yeni ürünlere, muhtemelen yenilenmiş modellere yöneldiğine işaret edecektir.


“Öğrenmenin, Analizin sonu yok! Çinlilerin efektif olarak kullandığı TOP 100 Analizlerini bir an önce NeSatilir.com’a eklemek için kolları sıvadık.”

Aşağıdaki farklı bir örnek kategoride satış hacimlerini ve lansman zamanını görebilirsiniz. İlk 100’de bulunan ürünlerin 32 tanesi 2019 senesinde satışa başlamış olmasına rağmen, 2017 senesinde satışa sunulmuş 20 adet ürünün cirosu, 2019’daki 32 tanesinden daha fazla:

2017’de satışa sunulmuş 20 ürün satışların %29.22’sini alıyor.

2019’da ise daha fazla ürün (32) satışa sunulmuş ve ilk 100’e girmiş olmasına rağmen, ciro bazında 2017’de satışa sunulmuş 20 ürünün gerisinde kalıyor ve satışların %25.98’ine sahip oluyor.

6)Kategori Yorum Sayısı: İncelediğimiz kategorilerdeki ürünlerde yorum sayısının yüksek olması, iyi dönüşüm oranlarına sahip olabilmemiz için bizim de rekabetçi yorum sayılarına sahip olmamız gereksinimini doğuracaktır. Basitçe düşünürsek: rakiplerimizin en az 300 yoruma sahip olduğu bir alt kategoride, bizim sadece 5 adet yoruma sahip olmamız, müşterinin bizi tercih etmesini zorlaştıracaktır. Her ne kadar kimi anahtar kelimelerde rakip ürünlerin yorum sayısı kategori genelinden bağımsız olarak az olabilecek olsa bile, kategori yorum ortalamasını incelemek analizin önemli bir parçasıdır.

Aşağıdaki örnekte top 100 üründen 78’inin 500’den fazla yoruma sahip olduğu bir kategoriyi görmektesiniz:

Genellikle yeni ürün oranının az ve satışa başlangıç tarihlerinin eski olduğu kategorilerde, yorum sayılarının yüksek olması daha sık karşılaşılan bir durumdur.

7)Kategori Yorum Yıldız Ortalaması: İdeal olan durum, bir kategorideki ürünlerin yıldız ortalamasının düşük olmasına rağmen, ürünlerin iyi satış yapıyor olmasıdır. Bu tarz kategoriler müşterilerin genellikle iyi alternatifler ürünler bulmakta zorlandıkları kategorilerdir. Özellikle yıldız ortalaması düşük ürünlerdeki kronik sorunlar çözüldüğü ve/veya müşterinin dile getirdikleri eksiklikler ürünlere geliştirme olarak eklendiği durumlarda, rakiplere karşı avantaj elde edilecektir.

Aşağıda ürünlerin yıldız ortamasının düşük olduğu bir kategorinin grafiğini görebilirsiniz:

Sonuç: ürün satışı yapacağımız platformlardan bağımsız olarak yukarıdaki analizi yapmak, kategori bazında hızlı bir değerlendirme yapmamıza yardımcı olacaktır. En az satacağımız ürünü bulmak ve tanımak kadar, satış yapacağımız kategoriyi doğru analiz etmek de kritik önem taşır.

Tüm özelliklerin istediğimiz şekilde bir arada bulunduran bir kategori bulmamız çoğu durumda mümkün olmayacaktır.  Diğer bir deyişle mükemmel kategoriyi (Talebi yüksek, yorum sayısı az, yorum ortalaması düşük, satıcı sayısı az, marka ve ürün dominasyonu düşük) aramayın, ancak bu satış yapacağınız kategorinin karakteristiklerini inceleyerek hangilerinin size avantaj sağlayacağını, kategorinin ve rakiplerinizin zayıf ve geliştirilebilecek, size avantaj sağlayacak özelliklerini tespit edin.

Bu analizleri el ile manuel olarak yapmak, özellikle incelediğiniz kategorisi sayısı yüksekse çok büyük efor sarfetmenize yol açacaktır. Harcadığınız eforu minimize etmek ve yukarıda bahsettiğimiz analizleri dakikalar içinde sunabilmek için NeSatilir’in yeni analiz modülünü önümüzdeki aylarda kullanıma açacağız.

İyi çalışmalar dilerim,

Yiğit Tuna